28 Haziran 2015 Pazar

beyin kontrolü, zombi böcekler ve daha başka zombiler

normal bir günde, normal bir ruh haliyle yürürken bir anda gelen bir "emir" ile bir ağaca tırmanıp ölmeyi beklediğinizi ya da yüzme bilmediğiniz halde kendinizi en yakındaki havuza attığınızı ya da hayvanat bahçesine gidip aslanların kafesine girdiğinizi falan düşünün. söz konusu insanlar olduğu zaman, böyle şeyler sadece bilim kurgu filmlerinde olur (bkz: the happening) ama bunlar günlük hayatlarında böceklerin ve küçük boyutlu başka hayvanların başına gelebilecek sıradan olaylar.

bazı parazitik mantarlar, eşek arıları, tek hücreliler ve tenyalar salgıladıkları bileşiklerle ev sahiplerinin beyin kontrolünü ele geçirebilir ve kendi hayat döngülerini tamamlamak için bu ev sahiplerini gözden çıkarabilirler.

peki nasıl?

ilk bahsedeceğim zombi yapıcı parazit bir mantar, hatta sanıyorum bazılarınız bu mantara yabancı bile değil. cordyceps eklem bacaklılar üzerinde yaşayan parazitik bir mantar cinsi. neden bazılarınız yabancı değil? the last of us isimli oyunda bu cinsin bir türü insanları etkiliyormuş ve onları yaratıklara dönüştürüyormuş, ama insanlar eklem bacaklı olmadığı için, şu an için korkulması gereken bir şey yok sanıyorum.

parazit eklem bacaklılarımıza toprak üzerinden bulaşıyor, vücudun içine giriyor, ev sahibi günlük yaşantısına devam ederken birden içinde yukarılara tırmanmak için müthiş bir his duyuyor. tırmanıyor, kendini bir yere sabitliyor ve daha sonra ölüyor. sanırım daha korkunç şeyler yaşamadan önce ölmesi iyi bir şey çünkü ölümünden sonra mantar kafasını yararak büyümeye başlıyor. mantarın büyümesi bir hafta kadar sürüyor ve puff. sporlarını yayarak yaşam döngüsünü tamamlıyor. hayvanlar aleminde yer alan bir canılının böyle şeyler yapabiliyor olması bana şaşırtıcı gelmiyor ama bir mantarın bunu yapabiliyor oluşu, nasıl desem, ürpertici mi? olabilir.

mantarın böceklere yaptığı şeyler ise neredeyse "sanat" denebilecek kadar güzel















sıradaki zombi yapıcımız ise, namatomorpha familyası üyeleri, kılımsısolucanlar. kılımsısolucanlar ne yapıyor peki? en baştan başlayalım, kılımsısolucan larvaları suda yüzmekteler, bu sırada başkalarvalar tarafından yenildiler, sivrisinek larvası mesela, daha sonra bu sivrisinek ergin hale geldi, uçup sizi sokmaya başladı, ama korkmayın, insanlara bulaşmıyor, sizi soktuktan sonra uçarken bir cır cır böceğine yem oldu, ya da çekirgeye, ya da peygamber devesine. işte artık kılımsısolucan yavruları olmak istedikleri yerdeler. burada böceğin içinde büyümeye başlıyor, ve yeterli büyüklüğe ulaştığında, döngünün tamamlanması için, suya ihtiyacı oluyor. bu yüzden de böceğimizin beyin kontrolünü ele geçiriyor ve onu en yakındaki su birikintisine atlayacak bir intihar makinesine çeviriyor. parazitin çiftleşebilmesi ve üreyebilmesi için suya ihtiyacı var, böceğin vücudu bir kez suyla temas ettiğinde spagetti çıkışı gerçekleşiyor.
 bunun gerçekleşmesini ise aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz. dayanamam diyorsanız da izlemeyiverin





sıradaki parça ise salyangozlar için çalıyor: leucochloridium paradoxum
peki bu ne demek?


TA DAAA

bu salyangozu çıldırmış gibi gösteren gözler aslında içerisine yerleşmiş birer parazitik yassı solucan. salyangozumuz en sevdiği atıştırmalık olan kuş pisliğini yerken başına bunların gelebileceğini nereden bilebilirdi? kuş pisliğinden vücuduna aldığı bu parazit onun gözlerine yerleşecek, önce onu kör edecek sonra da beyin kontrolünü ele geçirip onun kendisini kuşlara sunmasına neden olacak. bunları bilemezdi. zavallı küçük salyangoz.. parazit bulaştığı andan itibaren salyangoz kendini daha vejetaryen bir beslenme yaparken buluyor. sürekli bitki yemesi iseonu daha renkli ve sulu gösteriyor, mmhh tam kuşların ağzına layık bir yemek. hatta biraz hansel ve gratelin cadısını andırabilir ama biraz.


şimdi de biraz uğur böceklerine dönelim. ne yazmıştım, kırmızı renkleri onların tehlike olarak algılanmasına neden oluyor, kimse kırmızı bir şey yemek istemez falan. tabii, bu özellikleri uğur böceklerine her zaman fayda getirmiyor..

bu uğur böcekleri ne yapıyor?


eşek arısı larvalarına bekçilik yapıyorlar.

 bakın, eşekarıları gerçekten korkunç. bal arıları tatlıştır ama eşekarıları korkunçtur. ve çoğu da parazitiktir. bu uğurböcekleri, bir eşek arısı sokulmasıyla bir adet yumurta taşımaya başlıyor. yumurta uğur böceğinin içinde çatlıyor. larva bacaklarının arasını yararak abdomenden çıkıyor ve burada koza duzumuna geçiyor ve uğur böceği yine de canlı kalabiliyor. buradan sonra kçıp gitmesi gerekirken, larvanın içine bıraktığı kimyasllar yüzünden bu şekilde beklemeye devam ediyor. bekleyişi sırasında başka canlılara yem olmazsa da yaşamaya devam edebiliyor.
uğur böcekleri sandığımızdan daha güçlü hayvanlar galiba, pek öyle terlik pabuca kanacak değiller yani.

eşek arılarından devam ediyoruz.


bu gördüğümüz de yiyip bitirdiği hamam böceğini terk etmekte olan genç bir ampulex compressa

yine bir eşek arısı sokulması durumu var evet ama olaylar biraz daha korkunç ilerliyor. ısırıkla birlikte hamamböceğinin vücuduna giren zehir onu bir zombiye dönüştürüyor. zehir yayılıp eşek arısı kurbanının kanını emip antenlarini de çiğnedikten sonra onu yuvasına gitmeye zorluyor. ve hamam böceğinin bunu durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yok. düşmanını doğruca yuvasına götürüyor. sonra burada hamam böceğinin abdomenine yumurtalarını bırakıp etrafını da ufak taşlarla kapatıyor. hamam böceği fiziksel olarak eşek arısından çok daha güçlü ve buyut olarak da neredeyse üç katı ama kaçmayı denemiyor bile. yumurtaların çatlamasına ve larvaların kendisini canlı canlı yemesine izin veriyor. 


peki bunlar hoşunuza gitmediyse dans eden balıklarla ilgili ufak hikayemi dinlemek hoşunuza gider mi? parazitik kurtçuk euhaplorchis californiensis balıkları etkiliyor. yerleştiği balığın beynine merkezi sinir sistemini bozacak ve balığı sürekli yüzeye yakın yerlerde yüzüp "dans etmesine" sebeb olacak kimyasallar salgılıyor. yani hangi kuş su üzerinde BENİ YE BENİ YE diyerek dans eden bu balığın teklifini geri çevirebilir. akıllı kuş.

peki kiraz ya da vişne sever misiniz? kim sevmez ki? kuşlar da sever. hatta daha bir sürü hayvanlar  da. bir iplik kurdu türü olan Myrmeconema neotropicum da bu hayvanlara istediklerini veriyor: bir kiraz. bbu iplik kurdu Cephalotes atratus türü karıncaları etkiliyor. tamamen siyah olan karıncalar zamanla şöyle görünmeye başlıyor:
peki kuşlar buna nasıl karşı koyacaktı?

peki, bitirmek üzereyim. bu son. 

en sona biraz örümcek sakladım. ki ben de örümceklerin hayranı sayılmam. bir çift bacak her şeyi değiştirebiliyor bakın.

yine parazit bir eşek arısı var elimizde. pek şaşırtıcı bir durum değil bu. Hymenoepimecis argyraphaga Kosta Rica endemik türü. olaylar ise şöyle gerçekleşiyor: dişi örümcekleri sokup felç ediyor. bu geçici felç sırasında örümceğin abdomenine yumurtasını bırakıyor. felç etkisi ortadan kalktığı zaman örümcek hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam eder ken yumurta da çatlıyor ve larva örümceğin kanından beslenmeye başlıyor. bundan birkaç hafta sonra larva salgıladığı bir kimyasalla örümceği kendi ağını bırakıp yeni bir ağ örmesi için zorluyor. örümcek buna nasıl karşı koyabilir? bu sefer ördüğü ağ ise kendininkinden tamamen farklı. hatta kendisi için neredeyse su geçirmez bir kafes örüyor diyebiliriz sanırım.
soldaki kendi ağı, sağdaki ise kimyasalların ona yapmasını söylediği ağ
bundan sonra larva örümceği tamamen zehirleyip öldürüyor ve kendi yaptığı örümcek ağında onun cesediyle beslenip güçleniyor. 


peki şimdi bu yazıdan neler öğrendik: eşek arıları korkunçtur, balıklar dans edebilir, kuslar kolay kandırılabilir, mantarlar da korkunç şeyler yapabilir ve eklembacaklı olmak göründüğü kadar da kolay değildir. 

galiba bu kadar, bitiriyorum. 

son olarak, tamamen alakasız, larvaları kurumak üzere olan su birikintisinden kurtarmaya çalışan erkek kurbağa(tatlış) videosu:



larvalarını kurtardıktan sonraki gururu görebildiniz mi? geçmiş babalar günü kutlu olsun o zaman